Blogger tarafından desteklenmektedir.
Oooo neler var neler!

19 Ocak 2022 Çarşamba

KONU: ,

OMAD BESLENME YÖNTEMİ

Selamlar. Bugün sizlerle Omad Beslenme Yönteminin ne olduğu, ne tür yanlışlarla anlatıldığı ve neden yapıldığı konusundaki tartışmalara kısaca göz atacağız. Kimlerin ve hangi durumda bu beslenme yöntemini uygulaması gerektiğini de irdeleyeceğiz.
Ben de aslında Omad'a yakın bir beslenme türü olan aralıklı orucun bir benzerini yapmaktayım. Uyguladığım metod 22-2 yöntemi yani 24 saatte sadece 2 saatimi yiyeceklere ayırıyorum. Diğer zamanlarda yemeğe kadar geçen sürede bol su, çay ve kahveyle günü tamamlıyorum. Değinmeden geçemeyeceğim bir başka nokta ise benim %100 Engelli olmam tabii ki. Hastalığım ise Kronik Kalp Yetmezliği. Yaşım 46.
Bu beslenmeye geçmeden önceki iki yılda ne ile beslenmem gerektiğini çözüp günde iki öğün yemek yiyor ve asla karbonhidrat, şeker, gluten almamaya çalışıyordum ve bu durum uzun süre benim sağlıklı bir kiloda kalmama yardımcı olmuş, kendimi hiç hasta gibi hissetmemiştim ancak ekonomideki olumsuzluk, beslenme düzeninin değişmesi, çalışmamaya bağlı hareketsizlik, sağlıksız bakteri alımı ve uyku düzenindeki bozukluklara bağlı olarak üç ay gibi bir sürede çok fazla kilo alıp, nefes bile alamayacak duruma geldim. Öyle ki bir odadan diğer odaya geçemeyecek durumdaydım.
Sonrasında Otofaji, Omad, Aralıklı Oruç (Intermittand Yöntemi) terimleri ile tanışmamla hayatımdaki bazı şeylerin ne kadar yanlış yöne evrildiğini fark ettim. Bu dönemlerde bana derin bilgileri ile her zaman destek veren değerli bir dostum (@dengede) sayesinde aslında bu araştırmaları yapma ve deneme şansım olmuştu. 

Tabii bu arada yanlış bakteri alımında yaptığım hatayı çözmüş, bağırsak ve midemin kalbime olan baskısını azaltmaya başlamıştım. Probiyotiklere ağırlık verip beslenmemi azaltarak sadece sağlıklı yağları, proteinleri, potasyum, demir, c vitamini, çinko, magnezyum, selenyum içeren lifli gıdaları tüketmeye başlayarak kalbimin yükünü hafifletmeye çalışmaktaydım ancak sonuç alamıyordum. Bunun temel nedenlerinden en önemlisi egzersiz yapmamam diğeri ise az gibi görünse de ara sıra kaçamak yaptığım aşırı beslenme idi. (Makarna, Pirinç, Patates)

Buradan yola çıkarak zaten ne yemem gerektiğini iki yılda net bir şekilde çözmüştüm. Sıra ne kadar yemem gerektiğine karar vermeye gelmişti. Bu sayede dengeli bir öğün ve üzerine aldığım takviye besinlerle bir anda aldığım kilolardan kurtulamaya başladım. Hayal gibi geldi ilk başta çünkü artık hızlı bir şekilde nefesim kesilmeden yürüyebiliyordum. Kısa süre sonra ise egzersizlere başlayabilecek seviyeye gelmiştim bile. Bu noktada ne kadar doğru bir karar verdiğime inandım ve beslenmemi 22 saatte sadece 2 saat olarak sınırladım. 
Birazdan aşağıda bu konu üzerinde yapılan yanlışları düzelterek size anlatacağım ancak kural olarak;
1.Gherlin (Açlık Hormonu) hormonunu ne kadar geç aktive ederseniz yani ne zaman ağzınıza yiyecek bir şey atarsanız o derece hızlı bir şekilde acıkmaya ve gereksiz bir yemek maratonuna başlarsınız.
2.Vücudunuzdaki elektrolit dengesini sağlamanız aldığınız Sodyum ile alakalıdır. Yani tuz (Kaya Tuzu) alımını yeterince güçlü tutar bunu da suyla desteklerseniz günlük çalışmak için gereken gücü korumuş olursunuz ve vücudunuz eski hücreleri ve yağları enerjiye dönüştürürken hiç bir zayıflık hissetmeden hayatınıza devam edebilir, sağlıklı bir şekilde zayıflarsınız.
3. Ototfaji'yi bir günle sınırlandırır ve oruç sürenizi aşmazsanız vücudunuz hiçbir şekilde kas kaybetmeyecektir. Ayrıca protein ağırlıklı bir beslenme yöntemi seçip kaslarınızı geliştirmeye bile başlayabilirsiniz.
4. Hücre yavaşlaması 30'lu yaşlarda başlar. Bu anlamda bu yaşın altında olan kişiler eğer yeterince spor yapıyor, hareketli bir hayat sürüyor ve sağlıklı besleniyorlarsa muhtemelen günlük Aralıklı Beslenme (16 - 8) yapmaları daha doğru olur. Gelişme çağında olan ve henüz hücreleri hızla yenilenen genç arkadaşlara tavsiyem ise sağlıklı beslenme yanında daha çok spor yapmaları olacaktır.

Omad Diyeti Nedir, Bu Diyette Neler Tüketilmemelidir? (YANLIŞ BİR SORU)
Omad bir diyet değil beslenme çeşididir ve buna canınız her istediğinde başlayamazsınız. Uzun bir hazırlık dönemi gerektirir. Bunun için önce o çok sevdiğiniz çikolata, abur cubur ve hazır gıdaları (Hamburger, Pizza vs...) hayatınızdan çıkarmalısınız ve öğünleri küçültmelisiniz. Ardından iki öğüne kendinizi alıştırmalı ve vücudunuzu dinlemeyi öğrenmelisiniz. Ancak bunları başardıktan sonra hazırsınız demektir.. Bu bir hayat tercihi olmalı ve bu şekilde hayatınızı düzenlemelisiniz. 
  
Omad için tercih edilen besinler:
  1. Hayvansal proteini bol olan gıdalar
  2. Bitkisel proteini bol olan gıdalar
  3. Yumurta
  4. Balık
  5. Avokado
  6. Patates, Pirinç: Nişasta oranı yüzünden çok az tercih edilmeli.
  7. Makarna: Kesinlikle listeye konmaması gereken en önemli ürün. (Gluten, Karbonhidrat)
  8. Sebze
  9. Meyve: Sadece kırmızı meyvelerden bazıları.(Nar, Böğürtlen, Çilek, Kiraz)
  10. Süt, Yoğurt: Bağırsaklar için laktoz intoleransı çok önemlidir o anlamda sütü de bu listeye koymamak gerektiğine inanıyorum.
Önemli Noktalar:
Omad, vücudunuzdaki yağ yakımına (aslında yağı pankreasta biriktiren ve insülin direnci yaratan şeker ve karbonhidrata) odaklanır. Bu anlamda, siz daha az ya da tek öğün yedikçe, beyin aldığı komut neticesinde, bedeninizde biriken fazla yağları enerjiye dönüştürecektir. Bu dönüşüm de, kısa bir sürede büyük oranda kilo kaybetmenize yol açacaktır. Bunun anlamı; Vücut aynı zamanda kötü, katlanmış, eskimiş hücreleri de yakacağı için bu yakımdan çıkan enerjiyi ve vücuda onların yerine alınan iyi yakıtı (Zeytinyağı, Balık yağı, Ceviz Yağı, Tereyağı vs..) kullanacaktır.

Omad kişiye özeldir. Eşiniz, aileniz, arkadaşlarınız çevrenizdelerse, onlardan bağımsız bir alan açmanız gerekmektedir. Yanınızda yemek yiyen insanları görmeniz, sizin de yeme isteğinizi arttırabilir. Bu yüzden aile hayatı yaşayan yahut kalabalık ortamların içinde vakit geçiren biriyseniz, öğününüzü özel ve iş hayatınızın şartlarıyla uyumlanacak şekilde düzenlemeniz sizin için kolaylık sağlayacaktır. Bu anlamda sizin için en uygun saati seçmelisiniz ve bu konuda çok disiplinli olmalı, saatinizi öne almamalı veya ertelememelisiniz. Ben genellikle saat 18.00 - 20.00 arasını seçiyorum. Böylece hem uyku zamanında midem beni rahatsız etmezken, hem de açlık hissetmeden rahat bir uyku alabiliyorum. 

Bir diğer olay ise buna alıştıktan sonra alışkanlıklarınızın sabit hale gelmesini sağlamaktır çünkü unutkanlıkla bir şey yediğiniz anda açlık hormonu sizi ele geçirecektir ve bu da tüm gün sizi zorlayacaktır.
Bilinenlerin Aksine; 
TANIM: 'Omad diyeti bir dayanıklılık testi gibidir. Kişilerin kararlı, inatçı, uyumlanabilir olmaları ve zorlukların üstesinden gelmeleri onlara büyük bir iç disiplin de sağlayacaktır'
Doğrudur. Bu anlamda kendinizi çok güçlü hissetmeye başlayacak ve çok rahatlayacaksınız bir süre sonra.
TANIM: 'Omad diyeti, astım, kalp rahatsızlıkları, mide rahatsızlıkları gibi problemleri de önlemektedir.'
Birebir denenmiştir. Kalp yetmezliğinin etkilerini o kadar hafife indirdi ki yaşadığım sürece hala inanamıyorum. Mide ve bağırsak sorunu da kendiliğinden çözüldü. Burada ne yemeli sorusunun cevabına da sıkı sıkıya uyulmalı tabii ki. 

Fakat bu diyeti yapacakların dışında, yapmaması gerekenler de vardır. Onlar da aşağıda şu şekilde belirtilmişlerdir:
  • Çocuklar ve ergenlik dönemindeki gençler: Hücre yenilenmesi ve oluşumu olan çağda bu tür kısıtlamalara gidilmemesi çok nettir ancak yiyecek seçimi çok daha önem kazanır bu çağlarda. 
  • Şeker hastaları: Kısıtlı olarak yapmaları tavsiyedir aslında. Annem Diyabet 2 olduğu için bu konuda da bazı bilgilerim var. Nedenine gelince sürekli yiyerek insülin üreten vücudumuz bir nevi bizi sürekli çalışan bir makineye dönüştürdüğü için zamanla yıpranır ve gerekli yakıtı sağlamamaya başlar. O anlamda daha düzenli bir fasılalı oruçla (14 - 10: 2 Öğün) hastalığın  vücuda verdiği baskı en aza indirilebilir.
  • Reflüsü ve mide rahatsızlıkları olanlar: Tamamıyla katılmıyorum. Uzun süre bu iki hastalıktan muzdarip olan biri olarak şunu söylemeliyim ki ne reflü ne gastrit kalıyor. Önemli olan neyi ne kadar sürede yediğinizdir.   
  • Psikolojik rahatsızlığa sahip olanlar; hatta, ilaç kullananlar
  • Hamilelik ve emzirme dönemindeki kadınlar
  • Çeşitli ilaçlar kullananlar
Sonuç Olarak;
Omad bir yaşam felsefesi olarak, modern dünyanın sağlık ile ilgili bilgi kirliliğinden sıkılan, sürekli tüketime teşvik eden yapıyı reddeden, sistemin ilaç kullanmaya teşvik edici sağlıksız beslenme yöntemleri ile desteklendiğine inanan herkes için denenebilir bir uygulamadır. Bu beslenme tarzını hayatınıza geçirdiğinizde, ne denli farkındalık elde ettiğinizi görebileceğiniz gibi, aynı zamanda yaşamınıza da istediğiniz gibi yön verebileceğinizi hissedeceksiniz.

Bunun yanında, Omad'ın hem strese iyi geldiğini, hem bedeniniz gevşettiğini, hem cildinizi parlattığını, hem de sizi kalp, damar, mide, bağırsak rahatsızlıkları gibi rahatsızlıklardan koruduğunu göreceksiniz. Dahası ideal kilonuza geldiğinizde kendi gözlerinize bile inanamayacaksınız. 

Bazı araştırmalarda bu beslenme tarzının insanlarda yaşlanmayı geciktirecek hücreleri de tetiklediği ifade edilmiştir. Doğru enerjiyi doğru yiyeceklerden aldığınız an zihninizdeki sizi körleştiren perdeler kalkacak ve yaşama bağlılığınız artacaktır. Geleceğe doğru kaliteli bir yaşama adım atma fırsatı olarak gördüğüm bu beslenme ömrünüzün uzaması ile sizi hayata daha sıkı bağlayacak. 

Ceyhun Özçelik

Burada paylaşılan yayınlar hiçbir şekilde herhangi bir şahsa yada kuruma zarar verecek nitelikte değildir. Öyle olduğunu düşünüyorsanız lütfen yukarıda, sağdaki sosyal ağlar menüsüne girerek bana ulaşın ama baştan söyleyim, bu yazı beni bağlamaz :D

0 comments: