Blogger tarafından desteklenmektedir.
Oooo neler var neler!

13 Ocak 2022 Perşembe

KONU:

DON'T LOOK UP

Selamlar. Takip edenler bilir. Çok fazla film yorumu ve eleştirisi yapmam işin doğrusu ama beni gerçekten etkileyen filmlerin yorumlarını ve beklentimin çok daha altında olan filmlerin eleştirilerini de mutlaka yazmaktan kaçınmam. Bu anlamda uzun süreden beri laptopumun bir köşesinde beklettiğim ve izlemeyi ertelediğim bu filmin de tamamıyla içi boş çıkacağını varsayarak onu görmezden gelmiştim. Ne kadar büyük bir hata yaptığımı filmi izledikten sonra anladım. Tabii çok uzun süreden beri vizyonda olan filmin eleştirilerini de çeşitli kaynaklardan okumayı ihmal etmedim.

Öncelikle şunu net bir şekilde belirtmekte fayda var. Don't Look Up filmi günümüz sinema filmlerinin arasında Kara Mizah tarzının en iyi örneklerinden birisi. Bu tarz eleştirel filmlere hele ki kendini beğenmişliğin tavana vurduğu Amerikan sinema kültüründe eşine az rastlanır. Filmin hem yazarı hem de yönetmeni olan Adam McKay bu tarzı çok iyi özümsemiş ve iyi bir iş çıkartmış.

Gelelim kadroya. Tam bir yıldızlar topluluğu olan filmin oyuncu kadrosu yukarıda da resimlerini gördüğünüz üzere kendi tarzlarında en iyi yerlerde olan muhteşem bir ekip. Bu arada söylemeden geçemeyeceğim; Bu kadroya aynı zamanda bir nesillerin birleşmesi diyebiliriz. 

Böyle bir ekibin iyi tasarlanmış bir kara komedi de neler yapabileceğini göstermiş oldu film aslında bizlere. Filmi izlerken İngiliz yapımı Black Mirror dizisi aklıma gelmedi değil. O dizide de insanlığın en büyük yeniliklerinin ve en karanlık içgüdülerinin çarpık, yüksek teknolojili çoklu evren yapısında çarpışması işleniyordu.

Filmimizin konusuna gelirsek son derece sıradan ve her zaman işlenen dünyaya astroid çarpma tehdidine karşı insanoğlunun ne kadar duyarsız kalabileceği ve kendi çıkarları için neleri feda edebileceği mizahi ve eleştirel bir yapıda anlatılıyor. Film, bu astroidin çarpma olasılığını keşfeden bir profesör ve yardımcısının dünya liderini ve insanları uyarma çabasıyla başlıyor ancak gelişmeler ve tepkiler hiç de bekledikleri gibi oluşmuyor. Bir süre sonra ise gökyüzünde dünyaya çarpmaya gelen astroidi işaret eden ikili dünyadakilere 'Yukarı Bakın!' diyerek uyarıyor. Buna karşı olan hükümet ise yeni bir akım başlatarak 'Yukarı Bakmayın!' diyor. Dünya hükümetleri ile ortak çalışan Amerikan hükümetinin asıl amacı ise astroidi parçalarına ayırıp üzerindeki değerli madenleri almak ama bunun için parçaların dünyaya çarpmasına razılar.
Hem oyunculuk hem de konu itibari ile yeterince güçlü işlenmiş bir film olan Don't Look Up filminin ülkemizdeki eleştirileri bana yine kedi ulaşamadığı çiğere pis dermiş deyimini hatırlattı. Çünkü filmin yönetmenini yeterince güçlü olmamakla suçlayan bir eleştiri ancak yeterince kitap okumamış, film izlememiş henüz bu konularda toy olan genç nesil bir yazarın yapabileceği türden bir hata olabilirdi. 

Kara Mizahın en iyi özelliği inceden dokundurmasıdır. Ana fikri anlayamazsanız zaten filmi doğru düzgün izlememişsinizdir bana göre. Bu anlamda değerli genç eleştirmen adaylara tavsiyem bol bol Aziz Nesin okumalarıdır. Bir şeyleri okumadan hemen görsel sanatlara atılıp tamam ben bu işi biliyorum demek hataların en büyüğüdür bana kalırsa.
Buradan asıl bahsedeceğim konu olan filmin ana fikrine gelirsek, gitgide para, şöhret ve iktidar hırsı adına körleşen ve insan olma özelliğini yitiren yöneticilerin, gelişen teknoloji ve yaşam standartları ile birbirlerine yabancılaşan, bir anlamda tamamen duyarsızlaşmaya başlayan insanların böyle bir durumda nasıl davranacakları net bir şekilde anlatılmış.

Oyunculuk üzerine de bir iki kelam etmekte fayda buluyorum. Öncelikle Di Caprio'nun hasta ve zayıf bünyeli ama aynı zamanda çok zeki bir profesörü canlandırması son derece yerinde olmuş ve tabii ki bunu başarı ile sergilemiş. Diğer oyunculardan gözüme çarpan tabii ki Başkanı oynayan Merly Streep ve yardımcısı Johan Hill. Ariana Grande de ufak bir iki rolü olmasına rağmen resmen sesi ve oyunculuğu ile imzasını atmış filme. 

Son olarak filmle ilgili Beyazperde'de yapılan bir eleştiriye de değinmeden geçemeyeceğim. Kara mizahın iyi bir şekilde anlatıldığı, para ve maddiyatın insan yaşamından çok daha üstün olduğunun bu kadar net bir şekilde ifade edildiği ve körleştirilmiş insanoğlunun duyarsızlığının bariz şekilde ortaya konduğu böyle bir esere bu kadar yüzeysel yaklaşmak ancak bu filmdeki duyarsızlık timsali insanlara olan benzerlikle açıklanabilir. 

Bir de çok beğendiğim bir eleştiri olan Seden Mestan'ın Dadanizm'deki yorumunu mutlaka okumanızı tavsiye ediyorum. Film benim bakış açıma göre günümüz dünya yapısını oldukça açık bir şekilde ortaya sermiş durumda. Henüz izlemediyseniz mutlaka izlemelisiniz. Saygılarımla... 

Ceyhun Özçelik

Burada paylaşılan yayınlar hiçbir şekilde herhangi bir şahsa yada kuruma zarar verecek nitelikte değildir. Öyle olduğunu düşünüyorsanız lütfen yukarıda, sağdaki sosyal ağlar menüsüne girerek bana ulaşın ama baştan söyleyim, bu yazı beni bağlamaz :D

0 comments: