Blogger tarafından desteklenmektedir.
Oooo neler var neler!

4 Nisan 2021 Pazar

KONU:

ÖDEM NASIL ATILIR / KİŞİSEL DENEYİM


Selamlar. Öncelikle şunu söylemeliyim ki ödem atmak sadece bir adımla halledilecek bir durum değildir. Bir çok önlemi aynı anda ve kusursuza yakın şekilde uygulamalısınız. Bu sayede kısa sürede ödemlerden kurtulabilirsiniz.

İnternetten yaptığım araştırmalarda binlece tarif, öğüt, sağlık tavsiyeleri ve ödeme bağlı sağlık sorunlarının neler olduğu hakkında yaptığım araştırmalar beni bu yazıyı yazmaya yönlendirdi. Çünkü kafam tabiri caizse arap çorbasına dönmüştü. Ne yapacağıma karar verememiştim. Sonra bir sisteme oturttuğum çabalarım sayesinde sonunda vücudumda bazı şeylerin düzene girdiğini görmek ise mutlulukların en güzeli.

Şimdi bu serüveni sizlerle paylaşacağım. Öncelikle karın, bacaklar va ayaklarda şiddetli ödemin varlığının altında mutlaka yatan hastalığı teşhis etmek çok önemli. 

Ben kronik kalp yetmezliği hastasayım. 3 yıl önce teşhisim kondu. O dönemde ödemi hızla atıp (102 kilodan 23 kilo verdim) iyi bir beslenme, uyku ve egzersizlerle ilaçlara veda ettim. O dönemden bu döneme kadar kendimi hiç olamadığım kadar iyi hissediyordum. Egzersiz uyku ve beslenme alışkanlığımı ise hiç değiştirmedim. Beslenme alışkanlığı demişken diyet listelerim ve beslenme programım için buraya bakabilirsiniz: Sağlık

SORUNLAR

Bugüne geldiğimizde 3 ay öncesinden başlayan hareketsiz bir dönem, evden hiç çıkmama, tek tip ve yetersiz beslenme, düzensiz uyku dönemi ile üst üste gelen hastalıklar zinciri tekrar başa dönmeme sebep oldu. Önce uyku apnesi ile başladı belirtiler. 

Yaşayanlar bilir. İki tip olur genelde; uykudan nefes nefese uyandıran ve tam uyumaya dalacakken nefesin hızla artmaya başlaması ile oluşan! Benimki ikinci tip olanı ki kalp yetmezliğinin en belirgin belirtilerinden bir tanesidir. Ardından karnım ve midem içeride yarım tonluk kaya parçası varmış gibi şişip sertleşti. Öncesinde uyku apnesi de olunca reflü ya da gastrit olduğunu düşündüm ki her ikisi de apneye yol açar.

Tüm çabalarıma rağmen (Asit giderici ilaçlar, çorbalar, katı yememe, yemek tarzını değiştirme) geçmedi ve uykusuzluğun üzerine bir şey yememe durumu ortaya çıktı. Bu durumda yaşayamazdım. İki adet acil serüveninden ve doktorun verdiği mide ve bağırsak ilaçlarını kullanmaya başladıktan sonra mide savaşı başlamış oldu ancak ortaya çıkan bir başka durum kafamı iyice karıştırmıştı çünkü kan değerlerim, saturasyon, tansiyon ve nabız değerlerim oldukça iyiydi ve bu, mide ve uyku durumunun kalpten gelen bir durum olmadığını işaret ediyordu. Fakat dizden aşağı çöken ve ayaklarımın şeklini kaybetmesine neden olacak kadar biriken bir ödemin varlığı ortaya çıkmıştı ve bu bende şüphelerimin doğruluğunu kanıtlar nitelikte idi. 

Kalp yetmezliğimin etkisi olarak akciğerlerde biriken ödem nefes almamı zorlaştırıyor, uyutmuyor, midem ise yemek yememi engelliyordu. Nefesim iyice gitmiş evde bir odadan diğerine geçmekte bile zorlanır olmuştum.

TEDAVİYE BAŞLANGIÇ

Doktorumun tavsiyesi ile mide ilaçlarıma ek olarak tekrar kalp ilaçlarıma başladım ve aynı zamanda ödem attıran bir ilaçla da tedavime başlamış oldum ancak süreç çok yavaş ve katlanılacak gibi değildi. İlk ve en önemli sorunum uyku ve nefes darlığı idi ve buna sebep olan temel neden akciğer ödemiydi. Beslenme düzenini oluşturup sisteme oturttum. Mideme hava kaçırmamak için tüm önlemlerimi aldım, Gaz atma oranını hızlandırdım (Egzersizler)

Yatış pozisyonumu v şekline getirdim, yürüme egzersizleri ile kan dolaşımını gün içinde hızlandırmaya çabaladım.

Bir inanışa göre bir şey ters giderse herşey ters gider. Benim inanmadığım bir durum ancak sağlıkta işler değişiyor. Uzun süre uykusuzluk ve beslenme azlığı vücudumun direncini kırdı ve ani bir saman nezlesine tutuldum. Tam da herşey yoluna girecekken bunun gelmesi çok ters bir zamanlamaydı. İlk iş kendime maydonoz sapı, soğan, zerdeçal, limon ve karabiberli tavuk suyu hazırlamak ve üzerine çorbasını yapmak oldu. Bunu bitki çayları ile destekleyip 3 günde kurtulmayı başardığımı düşünmüştüm. Diğer sorunlarım ise hala devam ediyordu ancak, potasyum (muz), salatalık ve maydanoz kürlerini arttırmıştım. 

Tahin ve bal yemeye başlamış, tuzu tamamen kesip, bol su içiyordum ki bu işlemler benim günde 15-20 defa işememi sağlıyor, ödemin adeta vücudumdan süzülüp gittiğini hissediyordum. Ne var ki ödem atmada sadece beslenme değil uyku da aynı oranda önemli idi. 

Nezlem geçtiğinde 15 günden sonra ilk defa 7 saat aralıksız uyuduğumda bir başka hatayı da aynı anda yaptığımı fark ettim. Yattığım yeri ısıtan ısıtıcım odayı kurutmuş ve direk yüzüme vurarak beni tekrar hasta etmişti. Yere eğilemiyordum çünkü elmacık kemiklerim sanki beynimin içine geçiyormuşçasına ağrı veriyordu. Tıkanmıştım ve yine nezle olmuştum ama bu sefer akıntı yok, birikme vardı ve bu beni çok korkutmuştu. İncelediğimde olayın akut sinüzit olma ihtimali çok yüksekti ve araştırmalarımda gördüğüm nefes açma işlemlerini uygulamaya başladım (Buruna tuzlu ve karbonatlı su veya deniz suyu, soğan suyu, nane yağlı veya okaliptuslu buhar tedavisi). 2 gün sonra ağrı kalmamış  nezlem de geçmeye başlamıştı. Bu arada mide ve bağırsaklardaki gazlar azalmış, rahatlamıştım. Nefesim hala kötü idi ama nefes yollarımın açılması ile uyku düzeni başlamış oldu. 

İYİLEŞME DÖNEMİ

Nihayetinde geride kalan bacaklarımdaki ödemlerde v tipi yatış düzeni sayesinde kayboldu ve artık dışarı çıkabilecek, normal tempoda hafif bir bir yürüyüş yapabilecek seviyeye geldim. Hastalık başlangıcında yine 100 kilo iken 92 kiloyu tardıda gördüğüm 14. gün sonunda artık egzersizlere de yavaş yavaş başlayabileceğim.

Bu dönem süresince her gün yaptığım bazı ince noktaları da anlatmam gerekiyor. Sabah kalkınca nasıl kalkarsanız kalkın açma germe hareketleri mutlaka yapın ve ardından, nefes çalışmalarına ağırlık verin. Akciğerleri harekete geçirmek için sabah yapılan nefes çalışmları çok önemlidir. Nasıl yapılacağını uzmanların videolarından izleyiniz. Bir diğer husus yemeklerinizi mutlaka ama mutlaka iyi çiğneyerek yiyin. Kalp hastalarının en çok korktuğu hastalıkların başında mide sorunları, ikincisi gripal enfeksiyonlardır. Ancak mide en çok kullandığımız organ olması açısından en çabuk sorun çıkaranı olma yolunda iddaalıdır. Buradaki en önemli husus mideye hava kaçmasını önlemek için alacağınız önemli tedbirler dizisi olacaktır.
Siraga içmeyin. İçtiniz diyelim, burundan sıkı bir nefes alıp ağızdan hızla hoooo şeklinde dışarı nefesinizi bir kaç kere veriniz. İçeride hava, hele ki sigara dumanı tutmayınız. Yemek yerken kesinlikle konuşmayınız. Lokmanızı iyice çiğnediniz, yuttunuz o zaman konuşun. Yemek yerken aynı anda sıvı tüketmeyiniz. Yine mideye hava kaçamasına neden olur bu. Son olarak pipet kullanmayınız.

Sağlık kaybedilmesi çok kolay, geri kazanılması son derece zor bir olgu ve hayatımızın kalitesini arttırmak sadece uzmanların değil onlar kadar bizim de elimizde. Sağlıcakla kalın...

Ceyhun Özçelik

Burada paylaşılan yayınlar hiçbir şekilde herhangi bir şahsa yada kuruma zarar verecek nitelikte değildir. Öyle olduğunu düşünüyorsanız lütfen yukarıda, sağdaki sosyal ağlar menüsüne girerek bana ulaşın ama baştan söyleyim, bu yazı beni bağlamaz :D

0 comments: