Blogger tarafından desteklenmektedir.
Oooo neler var neler!

13 Ocak 2019 Pazar

KONU:

OMEGA 3 / DHA / EPA


Beyni güçlendiren moleküller arasında en dikkat çekici olanı DHA (dokosaheksaenoik asit-OMEGA 3) molekülüdür. Bilim insanlarının bu kritik beyin yağını son yıllarda büyük bir ilgiyle incelemelerinin en az üç sebebi vardır. Öncelikle insan beyninin üçte ikisi yağlardan ve bu yağların da dörtte biri DHA'dan oluşur. Yapısal olarak DHA, beyin hücrelerini çevreleyen zarların, özellikle de beynin işlevlerini etkili bir biçimde yerine getirmesini sağlayan sinapsların temel taşıdır.
İkinci sebep, DHA'nın enflamasyonu etkili bir şekilde dengelemesidir. Tahrip edici enflamatuvar kimyasalların üretimini başlatan COX-2 enziminin etkinliğini doğal yollardan azaltan DHA, vücuda yanlış beslenme yoluyla giren düşmanlarla karşılaştığında tam bir savaşçıya dönüşür. Gluten hassasiyeti olan bünyelerin bağırsak çeperinde savaş çıktığı zaman enflamasyona karşı savaşır. Şeker oranı yüksek beslenmenin, özellikle de fruktozun yıkıcı etkilerinin önüne geçer ve beyinde karbonhidrat oranı yüksek beslenmeden kaynaklanabilecek metabolik işlev bozukluklarını önler. DHA'nın üçüncü ve kuşkusuz en heyecan verici özelliğiyse BDNF üretimi için gen ifadesini düzenlemesidir. Kısacası DHA, beyin hücrelerinin üretimine, etkileşimine ve varlıklarını sürdürebilmelerine yardımcı olan ve işlevselliklerini artıran bir orkestra şefi görevini üstlenir.
Hücrelerimizin tükettiğimiz besinlerden alacağımız antioksidana ihtiyacı yoktur; ihtiyaç olması halinde antioksidan enzim üretebilme becerisine doğuştan sahiptirler. Yükselen serbest radikal seviyeleri hücre çekirdeğinde bulunan Nrf2 adındaki özel bir proteini açığa çıkarır. Nrf2 proteini vücudun en önemli antioksidanlarının yanı sıra toksin azaltıcı enzimlerin de üretimini tetikleyen bir kilit oyuncudur. Vücutta yükselen serbest radikal seviyeleri antioksidan üretiminin artmasını sağlıyorsa Nrf2 proteinini aktif hale getirmek için başka ne yapabiliriz? İşte, hikâyenin en heyecanlı kısmı!
Yapılan sonaraştırmalarda güçlü antioksidanlar ve toksin azaltıcı enzimler üretebilengenleri aktif hale getiren Nrf2'yi açığa çıkaracak pek çok değiştirilebilirfaktör ortaya konmuştur. Vanderbilt Üniversitesi'nden Doktor Ling Gao, omega-3yağ asitleri EPA ve DHA'nın okside olduklarında Nrf2'nin yolunu açtıklarınıtespit etmiştir. Balık yağı tüketen kişilerin serbest radikallerden daha azzarar gördüğü uzun yıllardır biliniyordu. Ancak balık yağı ve antioksidanlarınkoruyucu özelliği arasındaki ilişki bu çalışmayla netlik kazanmıştır. DoktorGao bu durumu raporunda şöyle açıklamıştır: "Elimizdeki veriler, vücuttaEPA ve DHA'nın okside olmasıyla açığa çıkan bileşenler yeterli yoğunluğaulaştığında Nrf2 kökenli antioksidanın ve toksin azaltıcı savunma sistemlerininaktif hale gelebileceği savını desteklemektedir."

Ceyhun Özçelik

Burada paylaşılan yayınlar hiçbir şekilde herhangi bir şahsa yada kuruma zarar verecek nitelikte değildir. Öyle olduğunu düşünüyorsanız lütfen yukarıda, sağdaki sosyal ağlar menüsüne girerek bana ulaşın ama baştan söyleyim, bu yazı beni bağlamaz :D