Blogger tarafından desteklenmektedir.
Oooo neler var neler!

14 Aralık 2018 Cuma

KONU:

ENFLAMASYON - GLUTENSİZ YAŞAM


Gluten sadece otoimmün bir bozukluk olan çölyak hastalığından muzdarip insanlar için sorun teşkil etmekle kalmaz, neredeyse yüzde kırkımız gluteni tam olarak sindiremiyor ve kalan altmışımız da risk altında.
Bilim insanları, aralarında beyin bozukluklarının da bulunduğu tüm dejeneratif hastalıkların temel taşının enflamasyon olduğunu bir süredir biliyorlar. Ancak nelerin enflamasyonu tetikleyerek bu ölümcül tepkimelere sebep olduğu konusundaki çalışmalar devam ediyor. Gluten ve karbonhidrat açısından zengin bir beslenme düzeninin beyinde enflamasyonu tetikleyen faktörlerin en başında geldiği de elde ettikleri bulgular arasında. Bu aslında oldukça tedirgin edici bir tespit.
Gluten bu yapbozun sadece bir parçası. Yüksek kolesterolün beyin hastalıklarına yakalanma riskini azalttığını ve ömrü uzattığını ortaya koyan çalışmaların sayısı her geçen gün artıyor ve besinlerden alınan yağların da (burada trans yağlardan değil, iyi yağlardan bahsediyoruz) sağlıklı bir yaşamın ve işlevsel bir beynin anahtarı olduğu kanıtlandı.
Metabolizmanızı karbonhidratla çalışmaktan kurtarıp protein ve yağla çalışır hale getirdiğiniz anda kolayca ve kalıcı bir şekilde kilo vermek, gün içinde daha enerjik olmak, daha iyi uyumak, daha yaratıcı ve üretken olmak, daha iyi bir hafızaya ve düşünme yeteneğine sahip olmak, daha renkli bir cinsel yaşama kavuşmak gibi hedeflerinize ulaşmanın da artık çok daha kolay olduğunu göreceksiniz. Ayrıca elbette ki beyniniz de artık tam anlamıyla koruma altında olacak.
Enflamasyon hayatta kalabilmek için alınan çok önemli bir tedbirdir. Ancak enflamasyon kontrolden çıktığında sorunlara sebep olur. Nasıl ki günde bir kadeh şarap içmek sağlıklıyken her gün birkaç kadeh şarap içmek sağlık açısından tehlike teşkil ediyorsa, enflamasyon için de aynısı geçerlidir. Enflamasyon tek bir noktayla sınırlı kalmalı, uzun zamana yayılmamak ve asla sürekli olmamalıdır.
Enflamasyon yaygın hale geldiğinde vücutta hücrelerimiz üzerinde toksik etkileri olan bir dizi kimyasal üretilir. Bu da hücre işlevlerinin azalmasına ve akabinde de hücre yıkımına neden olur. Kontrol altına alınamayan enflamasyon Batı toplumlarında sık rastlanan bir sorundur ve bilimsel araştırmalara göre kalp-damar hastalıklarının, kanserin, şeker hastalığının, Alzheimer'ın, akla gelebilecek diğer tüm kronik hastalıklar ve bunlara bağlı ölümlerin temel sebebidir.
Artık kalp krizlerinin en temel nedeni olan kalp-damar hastalıklarının altında kolesterolden ziyade enflamasyonın yatıyor olabileceğini her geçen gün daha iyi anlıyoruz. 

Ceyhun Özçelik

Burada paylaşılan yayınlar hiçbir şekilde herhangi bir şahsa yada kuruma zarar verecek nitelikte değildir. Öyle olduğunu düşünüyorsanız lütfen yukarıda, sağdaki sosyal ağlar menüsüne girerek bana ulaşın ama baştan söyleyim, bu yazı beni bağlamaz :D