Barış dileklerinde bulunurken hepimizin mutlaka silahsız bir Dünya dileği olmuştur. Buraya kadar çok güzel ama o zaman nasıl savaşacağız? İlla ki savaşacağız ya o zaman hadi bakalım kuşanın kılıçları, okları. Yakın dövüş sanatlarında uzmanlaşın. Yani ne yaparsak yapalım savaşa devam edeceğiz ta ki tüm yerküre kötü, çorak topraklara dönünceye kadar.
Into the Badlands'de işte bu kötü topraklarda yaşayanları anlatıyor. Silah yok, yakın dövüş sanatları, kılıçlar ve bir de kurt adam misali ama dönüşmeyen sadece güçlenen insanlar var. Topraklar zengin ailelere ayrılmış ve onlar da kendi topraklarını savunmak için klipper'ları tutmuşlar. Klip, adam öldürmenin anlam verilmiş hali. Klipper ise paralı katil.
Gelelim diziye. Acımasız Baron, diğer toprak sahiplerine baskı uyguluyor ve gitgide daha zenginleşiyordu. Bunu da yaparken en güvendiği adamını kullanıyordu hep. O da Sunny. Efsane kılıç ve yakın döğüş ustası. Ona karşı gelen tek kişi ise Kara Dul. Genç savunmasız kızları küçük yaşta eğitip onları usta suikastçılara çeviren bir başka çılgın. Bir gün Sunny birini sever ve ondan çocuğu olacağını öğrenince yumuşar. İşte o zaman Badland'te işler karışmaya başlar. Oldukça akıcı olan dizinin hiç kuşkusuz en ilginç sahneleri dövüş sahneleri. İyi seyirler diliyorum...
Ceyhun Özçelik
Burada paylaşılan yayınlar hiçbir şekilde herhangi bir şahsa yada kuruma zarar verecek nitelikte değildir. Öyle olduğunu düşünüyorsanız lütfen yukarıda, sağdaki sosyal ağlar menüsüne girerek bana ulaşın ama baştan söyleyim, bu yazı beni bağlamaz :D
